Ana Sayfa Bu Bölüm Neden Var?
Bu Bölüm Neden Var?
Mustafa Odabaşı tarafından yazıldı   
Bir kez olsun tehlikeli uçtuğunu görmediğim deneyimli modelci ağabeyimiz Dr. Uğur BerberoğluUçak modelciliğe başladığımdan beri, pistteki dostlarımızla bir tehlike atlatmadan, yüreğimiz ağzımıza gelmeden uçabildiğimiz günlerin sayısı oldukça az. Abarttığımı düşünmeyin, uçuş günleri sıkça "siper aaaal" diye bağırmamıza neden olabilecek durumlar yaşıyoruz. Tüm Türkiye'de durum böyle midir bilmiyorum ancak, özellikle Ankara için şunu üzülerek söyleyebilirim ki uçak modelciğinde güvenlik konusunda sınıfta kalıyoruz. Bu duruma mantıklı bir sebep bulmaya çalışmak da nafile, çünkü Ankara'daki uçak modelcilerinin yaş ortalaması ve eğitim seviyesi gayet yüksek. Oysa R/C model uçakların hiç şakaya gelir bir tarafı yok ve birilerinin ciddi olarak yaralanmasını ya da ölmesini beklemeden aklımızı başımıza toplamamızda fayda var.

İşte bu bölüm, "buradaki yazıları okuyan modelciler belki artık bu konuda düşünmeye başlarlar" umuduyla var.

Sıradan uçuş günlerinde durum çok vahim. Hayatında hiç model uçak uçurmadığı halde piste gelip, kimseden yardım istemeden kalkış (ve kısa süre sonra düşüş) yapanlar, frekans sormadan radyo açanlar, uçağını uçururken pistin ortasında duranlar, pistte onlarca starter varken parmaklarıyla motor çalıştıran "deneyimli" modelciler, uçuş paterni nedir bilmeyip uçarken kendi etrafında 360 derece dönenler, ağzında sigara ile yakıt dolduranlar, diğer modelcilerin birkaç metre ötesinde hover yapmaya çalışanlar, çalışan model uçakların arasında koşuşturan küçücük çocuklar, vesaire, vesaire. Kısaca ne ararsanız var.

Sıradan uçuş günlerini geçtim, geçenlerde seyirci olarak katıldığım bir Fun Fly yarışmasında dahi durum endişe vericiydi. Piste dik yönde ve seyircilerin üzerine doğru esen kuvvetli rüzgara rağmen yarışmanın ertelenmemesi bir yana, yarışmacıların bir bölümünün jürinin yaptığı uyarıları dikkate almamaları ve ısrarla uçuş paterninin dışına çıkarak seyircilerin üzerinde uçmalarını korkuyla izledim.  Eğer o gün uçan uçaklardan biri, pist yaklaşımında (nedendir bilinmez) iniş için üzerinden alçaldığı otomobillerin üzerine düşseydi büyük maddi hasar oluşması, kalabalık seyirci grubunun üzerine düşseydi ağır yaralanmalar, belki de ölümler olması işten bile değildi. Büyük bir şans eseri ciddi bir kaza olmadı.

Peki işimiz hep şansa mı kalacak? Ya şansımız yaver gitmeseydi ve ciddi bir kaza olsaydı?

O gün yarışmayı düzenleyenler piste dik ve seyircilerin üzerine esen rüzgarın yaratacağı tehlike yüzünden yarışmayı erteleyebilirlerdi. Yarışmacılara da yarışma günü için daha sıkı kurallar dikte edilebilirdi. Örneğin yarışmacılara uçuş paterni dışına ilk çıkışlarında puan kaybedecekleri, ikinci çıkışlarında diskalifiye edilecekleri söylenmiş olsaydı, bu kadar patavatsız davranabilirler miydi?

En büyük tehlike: Kuralsızlığın Normalleşmesi

Biliyorsunuz "normal"in tanımı "doğru" ile özdeş değildir. Doğru ya da yanlış, eğer birşey çoğunluk tarafından ve sıkça yapılıyorsa, bu hareket normalleşir. Ankara'da kırmızı ışıkta bekleyen araçların, sarı ışık yanar yanmaz öndeki arabalara korna çalması doğru bir hareket olmadığı halde normalleşmiştir. Öyle ki kimsenin umrunda olmaz, kimse "bunlar neden korna çalıyor?" diye düşünmez, dert etmez. İşte biz uçak modelcilerini bekleyen en büyük tehlike de bu gidişle kuralsız uçuşun normalleşmesi olacaktır. Ne yazık ki bunun olmaya başladığını da yine az önce bahsettiğim yarışmada farkettim. Onca kalabalığın içerisinde, son derece tehlikeli uçan pilotlara sızlanan ve söylenen sadece birkaç kişi vardı. Geriye kalan büyük çoğunluk için ise, olan bitenin çoktan normalleştiği hissine kapıldım. Umarım yanılıyorumdur!

Peki neden?

RC Uçuş PistiBence tüm bu sorunların temelinde devletin ve yerel yönetimlerin R/C hava modelciğine ilgisizliği yatıyor. Türkiye'de model uçak kulüplerinin ister istemez içine düşecekleri bir kısırdöngü vardır. Uçuş pisti için devlet ya da yerel yönetim desteği olmazsa para gerekir, para için de kulübe çokca üye alınmalıdır. Pisti olmayan kulübe kimse üye olmak istemez, üye olmayınca para, para olmayınca pist, pist olmayınca üye olmaz. Alın size kısırdöngü. Kulüpleşme olamayınca da ne yazık ki kuralsızlık alıp başını gidiyor.

Ankara Model Uçak Kulübü yanılmıyorsam 1977'de kurulmuş. Kulüp yöneticilerinin senelerdir çalmadığı kapı kalmadığını biliyorum, kuruluşundan bu yana 47 yıl geçmesine rağmen kulübün hala bir pisti yok. Model uçak pistlerinin binalardan, araçlardan, insanlardan uzakta olması gerekir. Yanlış bilmiyorsam Ankara Büyükşehir Belediyesi zamanında hafta sonları insanların doluştuğu bir parkın içinde bir yer vermiş pist için, elbette kimse gidip orada uçamamış. Devlet ve yerel yönetimler destek olmayınca, Ankara'daki ilk ve tek özel model uçak kulübünün de kurallarını koyabileceği, yaptırım uygulayabileceği bir pisti dahi olmayınca kuralları kim, nasıl koyacak?

Cevabı basit, başka çaremiz de yok: Aklımızı kullanacağız!

Amerika'yı baştan keşfetmeye gerek yok, R/C uçak modelciliğinin evrensel güvenlik kuralları vardır. Bu kuralları öğrenecek ve uyacağız!

Aksi taktirde...

Demedi demeyin...

Bir gün birilerinin canı fena halde yanacak!